Hayaller - Hayatlar




İlkokul sıralarında dirsekler çürürken, radyasyonlu çernobil fındıklarını yiyerek okumayı öğrenmeye çalışan nesillerdik. Tabi biz bihaberdik durumdan, büyüklerimiz de sanırım haberleri yokmuş gibi davranırlardı. Çaylarını televizyon ekranından yudumlayan siyasetçilerimiz vardı. Sonra konu komşudan veya yakınlardan ölen biri ardından "aaa çok da gençti henüz 40 yaşındaydı  " denir. Ben de neresi gençmiş ki diye düşünür ancak bu düşüncemi kendime saklardım :) (Hakikatten gençmiş yaa)

Uykudan önce vardı. Ahh sevgili Adile Naşit. Aman da benim kuzucuklarım derdi. Sonunda çocukların isimlerini sayardı. Güneş desin diye bekler durur, sonra "amannn yarın akşam söyler" romantikliği ile uykuya dalardım.

Anne- Baba evden gidince oğlan kardeşim Doğan ile tüm koltuk minderlerini yerlere sererek oyunlar oynardık. Hatırlıyorum bir de mutfağı severdim. Neden bilmiyorum en çok kek denemesi yapardım. fırını unutup yakmışlığım, şeker koymayı unutmuşluğum çoktur. Beğenilmeyince de bozulmuşluğum :) Nasıl bir kafaysa o yaşlarda.

Taş Devri, Çakmaktaş ailesi vardı. Tevellüt yeten, hatırlayan vardır illa ki. Yaba Daba Duu ailesi. Sonra bir anda uzay çağından çıkıp gelen Jetgiller. Uzaylılar, robotlar, hologramlar bize gelecekten haber verir gibiydi. 21.Yüzyıl ile ilgili acayip hayaller kurmamıza vesile olan bir çizgi diziydi. Bazıları gerçekleşti tabi. Televizyonun arkasında veya içinde biri mi var kafasından, telefon, koca kasalı bilgisayarlar,  cep telefonu, tabletler, uzay yolculukları giriverdi hayatlarımıza. Cep telefonlarımızdaki sosyal medya platformlarında sosyalleşmeye, eş bulmaya, dünyaki savaşları canlı izlemeye başladık. Dünya'nın başka bir ucunda olan olayı anında twitter sayesinde öğrenir olduk. Bilgi kirliliği gırla gitti. Her duyduğumuza, okuduğumuza inanmamayı öğrendik. Bilgi artınca toplumlardaki cehalet daha apacık meydana çıktı. 21.yüzyılda laiklik ve özgürlük konuşmaya başladık. Ülkelerindeki rejimlerden kaçan yurtsuz, yönsüz insan güruhu her yere dağıldı. 

Oysa 21.yüzyıl için güzel hayallerim vardı beee. Uçan araba görecektik. İnsanlar çevreye duyarlı olacaktı. Din herkesin kendi kalbi ibadeti, tüm bireyler hümanist, özgürlükleri ile yaşayacaktı. Biliyorum çok romantik hatta haddinden fazla pozitif bir yaklaşım. Ama bunlar da benim 12-16 yaş arası kurduğum hayallerdi. Tamamen tersi bir Dünya'da yaşıyoruz. Belki de ister istemez bu düzene çanak tutan şeyler yapıyoruz. Pandemi döneminde çok şey öğrendiğimizden, ders aldığımızdan bahsedip durduk. Size bir haberim var. Sınıfta kaldık.  Çift dikiş gidelim de sağlam olsun diyelim. Keza çok çalışmak lazım çook. 

Arada gerçekler tokat gibi yüzümüze çarpsa da, her şeye rağmen içimdeki romantik ve pozitif kız çocuğunu beslemeye devam edeceğim. En azından bizden sonraki nesiller için hala hayaller kurabilirim.


Yazıya Pinhani " Dön Bak Dünyaya" eşlik etsin

Sevgiler

Güneş🌞

Yorumlar

  1. 👏🏼👏🏼👏🏼insanlığın bilinçlenmesine daha çok var.

    YanıtlaSil
  2. İyi bir okurun olarak beni ilkokul yıllarıma,kolalı beyaz yakalı,siyah önlüklü yıllara götürdüğün için teşekkürler..
    Unutmuşuz o yılları sanki hayatın sert dişlileri arasında kendimizi sakınarak yaşamaktan.
    Umutlar büyüten küçük masum kahramanların dünyasından,umutlarını kaybetmemek için,umut kırıntılarından tekrar yeni umutlar yeşertmeye çalışan nesil olarak mücadelemize devam ediyoruz.
    Oysa istediğimiz Adile annenin anlattığı o mutlu sonlarla biten masallar gibi güzel bir dünyaydı sadece bizden sonrakilere bırakmak istediğimiz.
    Ama yılmak yok..
    Aşk ile çalışan yorulmaz...

    YanıtlaSil
  3. Bir maniniz yoksa annemler size gelecek! denirdi komşuya..:))

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder