Münih deyince akla ilk gelen Oktoberfest olsa gerek... 1810 kraliyet düğünü ardından ve her sene düzenli olarak devam eden, tüm dünya insanlarını bir araya toplayan müthiş bir bira festivali. Devasa çadırlar kuruluyor. Tipik Bavyera yemekleri, yerek kıyafetlerle o dönemlere ışınlanmış gibi oluyorsunuz.
Münih elbette sadece bununla sınırlı değil. Şehrin içindeki İngiliz bahçesi tam bir vaha... hele ki yaz dönemlerinde gittiyseniz yapılacak çok şey var. Gölde sörf yapanları, sere serpe güneşlenenleri, bira bahçelerinde laflayanları, Japon çay evinde beş çayı yapanlara rastlayabilirsiniz.
Westpark ise yine şehirdeki büyük parklardan biri 1983'te ünlü peysaj mimarı Peter Kluska tarafından dizayn edilmiş. Büyük ağaçlar, çiçekler, koşu ve yürüyüş parkurlarıyla güzel mola verebileceğiniz bir mekan.
Marienplatz şehrin kalbi, her an canlı ve renkli. Özellikle noel zamanı mutlaka görülmeye değer rengarenk, ışıl ışıl. Meydanın en dikkate değer yapısı yeni belediye binası, ilginç yönü ise neo-gotik mimari ile eklenmiş Glockenspiel adındaki saat kulesi. 11:00 - 12:00 ve 17:00 saatlerinde birden çalmaya başlayan 43 çanla birlikte 43 figür başlıyor dansa. Bu saatler gelmeden hemen önce bu insanlar nereye bakıyorlar ve ne bekliyorlar diye düşünmeyin. Ah hemen ben bunu biliyorum ki diye düşünüp anın tadını çıkabilirsiniz :)
Şimdi gelelim asıl mevzumuza... tamam şehir yazın ayrı kışın ayrı güzel ve farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Ama özellikle yaz döneminde yapabileceğiniz harika doğa yürüyüşleri bu yazım vurgulamak istediğim asıl kısmı. Bir heyecan yaptım şimdi işte :)
Geçtiğimiz günlerde Münih’e kısa bir seyahat yapma fırsatım oldu. Şehrin enerjisi, kültürü ve mutfağı zaten yukarıda da belirttiğim gibi tipik ve güzel. Noel pazarlarının hazırlığı aşamasında oradaydım ve çok soğuk bir gün olduğunu vurgulamak isterim:) Daha önced sosyal medyadan takip ederek yazıştığım, Alpler'de rehberlik yapan Stefanie ile tanışma ve tatlı bir kahve sohbeti fırsatım oldu. Anlattıkları beni öyle heyecanlandırdı ki, soğuya aldırmayıp hemen çıkasım geldi alplere :) dedim Güneş bir sakin :)
Münih’in hemen yanı başındaki Alpler’deki inanılmaz trekking rotalarındaki harika deneyimlerini sizlerle paylaşmak için hemen iş başına geçtik. Düşünsenize, insan kendini doğanın kucağında, manzaraların büyüsüne kaptırırken, şehirden bir o kadar uzakta ama bir o kadar yakın hissetmesi ne kadar güzel...
Birkaç rota çalışması ile yeni ürünümüzü tasarladık. İşte karşınızda: Münih ve Alpler’de 3 Gece 4 Günlük Lezzet ve Doğa Kaçamağı.
Neler mi yapacağız ? 🍺 Münih’te geleneksel lezzetleri tadacağız, Buğday birasına kim hayır diyebilir ?
Tegernsee gölü; Bavyera alpleriyle çevrili huzur dolu bir yer. Hem de tren ile şehre 1 saat mesafede harika bir doğa kaçamağı günü olacak. Mükafat her rota içinde harika bupdap birası elbette.
Mittenwald ; Bu kasaba özgün mimarisi ve farklı boyama tekniği ile size masal köylerini anımsatacak. 🌲 Alpler’de doğa ile baş başa trekking yapacağız, 🏞️ Ve günün sonunda manzaralara karşı yorgunluğumuzu atacağız.
Bir yandan doğanın dinginliğini yaşarken bir yandan da şehir kültürünün tadına varacağımız bu program beni çok heyecanlandırıyor! Umarım siz de benim kadar seversiniz.
Detaylar için mesaj atabilirsiniz ya da yorumlara yazabilirsiniz. Merakla bekliyorum!
Sevgiler
Güneş 🌞
Yorumlar
Yorum Gönder